Ermeni Diaspora`sının “Kobani” planı
04.11.2014
Agil Alesger
Bir müddet önce, Agos`ta çalışan azeri gazeteci Arzu Geybulla veryansın etti. Ne varmış? Kendisi aylar önce azeri basınına verdiği reportaj`a göre, aldığı tehdidlerden bunalıma girmiş. Allah, Allah…
Ardınca, başka birisi ermeni ninenin yanında yetişmiş ve bunu hiç bir zaman unutmayan Ekrem Eylisli`nin Azerbaycan halkı`na karşı ağır suçlamalar içeren romanı`nı gündeme getirdi… İsim değişse de, konuyu iki sene sonra hortladan Agos`tu…
En son olarak, karşımıza Aris Nalcı çıktı. Kobani`ni ermeniler için kullanan bu gazeteci her ne kadar T24 isimli sitede yazsa da, o da Agos kökenliydi…
Tüm bunlar yaşanarken sosyolog İsmail Beşikçi, Diyarbakır eski Belediye Başkanı Osman Baydemir ve İsmail Beşikci Vakfı Başkan Yardımcı Avukat Ruşen Arslan`ın, Batı Ermenistan Kongresi’nin davetlisi olarak Ermenistan’a bir ziyaret gerçekleştirdiği haberi geldi.
Baydemir ve Beşikci Ermenistan`a ziyaretle yetinmeyib, İrevan’daki Tsitsernakabert (Serçelerin Kalesi) sözde Soykırım Anıtı’nı ziyaret ederek çelenk bıraktılar ve mükafatlarını da aldılar. Gevorg Surenyants nişanı, İsmail Beşikçi’ye verildi. Yerevan Üniversitesi, Baydemir’e de Ermeni sorunu ve varlıklarının korunması üzerine belediye başkanlığı döneminde yaptığı çalışmalardan dolayı nişan takttı.
Bölge kaynarken bu ziyaret neyin nesidir? PKK Kobani`ni behane edib, bölgede olaylar çıkarırken, bu ziyaret Asala ile eski ortaklığın yenilenmesi anlamını taşımıyormu? Bütün bunlar aslında yaşananları dikkatle incelersek, satır aralarında gizli…
Aris Nalcı ne diyor bu konuda? O, Kobani`den Karabağ`a bakma peşinde…
Ermeniler 1915`den bu güne kendi yalanlarını ayakta tuta bilmek için hep güncel olayları kullandılar…
Nerede bir yara varsa, oradan nemalanmağa çalıştılar…
Günümüzün dikkatçekeni Kobani olduğu için şimdi ona sarılmış durumdalar…
Orada baş verenler umurlarında bile değil, zaten olsaydı, Suriye`yi bu duruma sokan Esed`i neden desteklesinler ki…
Mesele Kobani değil, mesele Türkiye`dir…
Türkiye`ye karşı zamanında PARALEL çalışanlar bu gün yine biraraya geliyorlar…
Hrant Dink nasıl diyordu: “Türkiye’de kendini başka kimliklerde saklayan 500 bin Ermeni var”. Şuan o ermeniler harekete gecmiş durumda.
İşte bölgede kimin eli kimin cebinde olduğu belli değilken, Baydemir ve Beşikçi`nin İrevan ziyareti, ardınca Aris Nalcı`nın Karabağ`ın işğalını “ev koruma” gibi lanse edib, Kobani görüntüsü altında oradakı bölücü örgütü legalize etmek girişimleri bundan haber veriyor. Agos`un ermeni, türk ve azeri yazarları ise bu kirli propoganda`nın kalemşörlüğünü yapmakta… Ne demeli? Hain`in vatanı, milli kimliği olmur… Bir kere satdıysa, arkası gelir…
Görünürde “vurulan” Azerbaycan olsa da, nihayi hedef Türkiye`dir. 2015 öncesi Türkiye`yi meydanda yalnız bırakmaktır. Zaten Aris Nalcı niyetini gizlemiyor bile. “…2015 yaklaşırken kendimi, zihnimi ve ruhumu hazırladığım bu gezilerin getirdikleri ve hissettirdiklerini ara ara sizlerle paylaşmaya çalışacağım”-diyor.
Paylaşıma başlamış bile. Karabağ`da Kobani araya-araya, Hocalı`da, Şuşa`da, Laçın`da katliamlar yapanları öve-öve bitiremiyor…
Kalem bir vicdandır. Vicdanı olan söylemezmi ki, madam evlerinizi koruyordunuz, o zaman neden 1 milyon Azerbaycan türkünü evsiz bıraktınız? Hiç toprağınız yokken, size kucak açan Azerbaycan`ın eski topraklarını gasb etmekle yetinmediniz ve Büyük Ermenistan için Karabağ`ı işğal ettiniz.
Görünen o ki, ortada büyük bir tezgah var. 2015 yaklaşırken uyuyan hücreler uyandırılıyor ve hepsi hazırol`a geciyor.
O sebebden de ne Arzu Geybulla`nın sahte veryansını, ne Baydemirle Beşikci`nin İrevan ziyareti, ne de Aris Nalcı`nın Kobani`ni Karabağ`ın bölücü rejimi için sömürmesi hiç te münferit olaylar değil. Hepsi önceden yazılmış ssenaryonun birer parçaları…
Ve bütün bunlar aslında ermeni diaspora`sının 2015 planlarından haber veriyor….
Bunun karşısında biz ne yapıyoruz?
Asıl soru bu, ama cevapsız…